WebciTURK
WebciTurkiBlogspot.Com Sağlık Bloğu
23 Ekim 2013 Çarşamba
blog yazarak para kazanmak
Online pazarda başarılı olmak için gerekli kriterleri bilmeniz gerekir. İnternet 7 gün, 24 saat açık bir pazardır. Bu global pazarda insanlar problemleri çözebilmek için bilgi arayışındadırlar. Eğer siz bu pazarı, insanlar için kritik bilgiler paylaşmak ya da ürünler pazarlamak ve bu şekilde problemleri çözmek için kullanırsanız, karşılığında para kazanmanız kaçınılmaz olacaktır.
Blogların en güzel yanı, kendini ifade etme imkanı vermeleridir, size fikirlerinizi ve düşüncelerinizi açıklamak için uygun bir ortam sunarlar.Kendi tutku ve ilgileriniz hakkında blog yazmaktan daha güzel bir şey yoktur. Aynı şekilde yazı dünyasına girişin de son derece parlak bir yoludur.
Bloglar para kazanmanın en kolay yollarından birisidir. Sponsorluktan, reklamlardan, üyelik programlarından para kazanabileceğiniz gibi, kendi ürünlerinizi satarak da ek gelir elde edebilirsiniz. Pek çok kişi bloglardan oldukça iyi kazanç elde etmektedirler.
Bloglar spesifik ürünler sunan pazarlar olarak nitelendirilebilir. Kendi spesifik hedef kitlenizi kararlaştırıp, buna özel ürünleri, konuları bloglarınızda yayınlayabilir, ürün satışlarından para kazanabilirsiniz.
Diğer blog kullanıcılarından da destek alarak, blogunuzdaki trafiği arttırabilirsiniz.
Bir bloğa sahip olmak piyasada kredibilitenizi de artıracaktır. Bunun yanısıra insanlara kişiliğiniz hakkında bilgi verme imkanı sunacaktır. Bu gelecekteki diğer iş imkanları için size pek çok fırsat sunabilir.
Bloğunuzun içeriği ne kadar iyi ise, sonuçları da o kadar iyi olacaktır. Öyle ise, bloğunuzu olabildiğince ilginç ve güzel yapıp sonuçların sizi nasıl da şaşırtacağını görün.
Nasıl Para Kazanılır?
Clickbank, Affiliate ,Google ve birçok reklam şirketi aracılığı ile bloğunuzdan para kazanabilirsiniz.Bloğunuz için en önemli şey, sitenizdeki trafik yoğunluğudur. Trafiği artırmak için ilk olarak, kaliteli yazılar yazmalısınız.Bu sayede, aramalarda üst sıralarda çıkmanız kolaylaşacaktır.
Ekstra ziyaretçi çekmek için facebook ve twitterı da etkin bir şekilde kullanabilirsiniz
Blog Nasıl Açılır?
Blog oluşturmak ve kurulumunu yapmak son derece uygun fiyatlı bir işlemdir, aynı şekilde bloglarınızı sürdürmek de son derece uygun fiyatlıdır.Bir blog açmanın sadece 2 maliyeti vardır, domain adınız ve web hosting ücreti. 20 dolar karşılığında kendi blogunuzu kurup, bir ay boyunca sürdürebilirsiniz. Hatta size ücretsiz hosting ve domain adı sağlayan web siteleri de mevcuttur. Ancak hem hosting hem de kendi domain adınız için ödeme yapmanız uzun vadede her zaman daha karlı olacaktır.Başlangıç için profesyonel destek almak isterseniz, belli bir fiyat karşılığında bu hizmeti size sunabiliriz.
blog yazarak nasıl para kazanılır
İnternette kendi işinizi kurun, kendi dükkanınızı açın ve daha kısa sürede daha fazla para kazanın. Nasıl yani internette dükkan açmak nasıl olur dediğinizi duyar gibiyim, hemen açıklık getirelim; internetin dükkanları blog siteleridir. Yani bir blog sayfası açarak gelir sağlayabilirsiniz. Evden , iş yerinden kısacası internetin olduğu her yerden blog yazıları yazarak para kazanabilirsiniz.
Blog yazarak para kazanmak herhalde son zamanlarda internetten en popüler para kazanma yollarından biridir. Özellikle arama motoru devi Google’ın statik bir web sitesi yerine, devamlı yeni bilgiler eklenen dinamik yapılı blogları ön plana alması ve arama sonuçlarında ilk sıralarda çıkarması blog yazarlığının popülaritesini iyice arttırmış durumda. Siz de farkındasınızdır, herhangi bir web sitesini ziyaret etseniz bile bu sitelere ek bir blog sayfası görmek mümkün. Google‘ın bloglara olan ilgisi en çok bireysel blog yazarlarının işine gelmiş durumda, bir konuda bilgisi olan veya araştırmayı severek yazan blog yazarları yazdığı yazılardan para kazanmaktadır.
Blog yazarak para kazanmanın bir kaç yolu vardır, bunlardan en popüler olan ikisinin üzerinde kesinlikle durmak gerekir. Bunlardan ilki bir affiliate marketing sistemine üye olarak satış ortağı olacağınız ürün hakkında makaleler yayınlayarak, bilgi vererek ürün satışına ortak olarak komisyon kazanmak, diğeri ise blogunuza Google Adsense reklamları ekleyerek reklamlardan para kazanmaktır. Bu saydıklarımız en popüler olanlardır ve şunuda belirtmeliyiz ki ücretsiz açabileceğiniz bir blogunuzla bu sistemler ile binlerce dolar para kazanmak mümkün. Özellikle Avrupa ve Amerikada blog yazarlığı tamamen oturmuş bir sistemdir, ev hanımları bile evlerinde belirledikleri bir konu üzerinde blog yazarak para kazanmaktadır. Türkiyede de bu sistem yavaş yavaş gelişmekte ve popülaritesi her geçen gün artmaktadır. Örneğin yaptığı yemek tariflerini blogunda yayınlayan bir ev hanımı Google Adsense reklamları ile ciddi rakamlar elde edebiliyor. (bkz. http://ekmeksepeti.blogspot.com)
Belirttiğimiz gibi blogları arama motorları gözünde popüler yapan güncel olmalarıdır. Blog oluşturduktan sonra yapmanız gereken blogunuza düzenli olarak yazı yazmaktır. İlk zamanlar hergün içerik ekleyerek blogunuzu zenginleştirerek arama motorlarınca tanınmasını sağlamak daha sonra ise haftada 1 yazı bile blogunuzun popüler kalması için yeterli olacaktır. Özgün ve güncel yazılar girilen bir blogun google aramalarında yükselmemesi için hiçbir sebep yoktur. Şunu da belirtmek gerekir ki blog yazdım hemen gelsin paralar denmemelidir, blog yazarlığı biraz sabır gerektirmektedir, öncelikli ana hedef blogunuzun google tarafından tanınması ve ziyaretçi çekmesidir, ziyaretçi çekmeyi de güncel ve özgün yazılar yazmakla gerçekleştireceksiniz.
Blog yazarları en çok affiliate marketing sistemi ile kazanıyor!
Blog yazarak para kazanmanın en kolay yolu ise ürün satışına dayanmaktadır, bu nasıl oluyor açıklık getirelim. Herhangi bir affiliate marketing yani Türkçesiyle satış ortaklığı sistemine üye olarak ürün sahipleri tarafından sisteme eklenmiş olan ürünlere satış ortağı olabilir ve bu ürünlerin satışını sağlayarak para kazanabilirsiniz. Örneğin sağlıklı beslenme ve diyet konusunda yazılmış dijital bir kitap, siz bu kitaba affiliate marketing sisteminde satış ortağı olarak blogunuzda ürün tanıtımına dayalı yazılar eklersiniz, belirttiğimiz gibi blog yazıları Google arama motoru için altın değerindedir ve yazılarınız Google arama sonuçlarında indexlenerek arama sonuçlarında ilk sıralarda çıkarmaya başlar, diyet hakkında arama yapan kişi Google’da ilk sıralarda olan yazınıza tıklayarak tanıtım yazılarınızı okumaya başlar ve ürünü almak istiyorsa sizin blogunuza eklediğiniz satış ortağı yani referans linkine tıklayarak ürünün ana sitesine gider ve ürünü satın alır, bu şekilde sattığınız ürün başına komisyon kazanabilirsiniz.
Satış başına ne kadar para kazanabileceğinize örnek verecek olursak örneğin satışa sunulan ürün fiyatı 60 TL ve satış ortakları için belirlenen komisyon oranı %50 diyelim, blogunuz üzerinden sizin satış ortaklığı linkinize tıklayarak bu 60 TL değerinde ürün satışı gerçekleşirse 30 TL kazanırsınız, %50 komisyon demek ürün fiyatının yarısını sizin kazanacağınız anlamına gelmektedir.
Blog yazarak ne kadar para kazanabilirim?
Kazanmanız sizin ziyaretçi sayınıza bağlıdır. Günlük ziyaretçi sayınız ne kadar artarsa o kadar çok kazanırsınız.
Birinci ayınızda içerik eklemeyle alt yapı, tasarım gibi şeylerle uğraşırsınız bu sıralarda bir iki satış gerçekleştirebilirsiniz.
İkinci ayınızda yavaş yavaş kazançlarınız başlar ve kazandıkça daha çok çalışır ve daha çok kazanırsınız.
Üçüncü ayınızda blog yazarlığında uzmanlaşmaya başlarsınız ve aylık 500-600 TL civarında bir gelire ulaşabilirsiniz.
Dördüncü ayınızda kazancınız daha da yükselerek artmaya devam eder ve artık blogunuz para basma makinesine dönmüştür 2-3 ayda bir içerik eklemeniz yeterli olacak ve kazancınız 2000 ile 2500 TL civarında olacaktır.
10 Eylül 2013 Salı
Kırmızı Etin Zararları Nelerdir
Kırmızı et ve kebabı fazla yemek neden zararlıdır?
Kırmızı et fazla yiyenlerde kalp hastalığı ve kalınbağırsak kanseri daha sık görülür. Bunun nedeni kırmızı ette bulunan doymuş yağ nedeniyle kolesterolün artmasının damar sertliği yapması ve etin yüksek ateş ve kızgın kömürde kızartılması sonucu içindeki proteinlerin kanser yapıcı hale gelmesidir. Yine kırmızı etle yapılan sucuk, sosis ve salamın içinde bulunan nitrit de kolon kanserine neden olur.
Kırmızı etin yenmesi tamamen zararlı değildir. Haftada bir kez mutlaka yenmeli. Ancak yağları atıldıktan sonra haşlama veya fırında pişirilerek yenmelidir. Kolesterol korkusu nedeniyle hiç kırmızı et yemeyen kişilerde bu defa demir eksikliğine bağlı kansızlık ortaya çıkmaktadır.
Et yemeği yerken yanında pirinç pilavı veya patates kızartması değil, bulgur pilavı, sebze ve salata yenmelidir.
Kebap yaparken de etin yağlarını tamamen temizlemek, pişirirken de eti yakmamak gerekir. Ateş veya alevle etin temas etmesi zararlıdır. Pişirirken yanmış veya kapkara kalmış et veya döner yemeyiniz. Kebap veya dönerin üzerine tereyağı ilave etmenin de sağlığınız açısından zararlı olduğunu unutmayın.
Kalp Krizi Riski Artıyor
Kalp krizinin ilk belirtileri nelerdir? Bu soruya dair verilecek basit bir öneri yaşamınızı kurtarabilir. Yapılması gereken kalp krizi geçiren kişinin küçük önerilere dikkat etmesidir.
Prof. Dr. Sertaç Çiçek, sizin veya sevdiklerinizden birinin kalp krizi geçirmesi halinde hazırlıklı olmanıza yardımcı olacak pratik önerilerde bulunuyor. Kalp krizi birçok insanda kademeli şekilde başlar. Kriz başlangıçta biraz ağrı veya rahatsızlık hissettirir. Gerçekte, kalp krizi belirtisi olup olmadığını dahi fark edemeyeceğiniz kadar hafif ve algılanması güç düzeyde olabilir. Prof. Dr. Çiçek bu nedenle kalp krizini işaret edebilen belirtilere dikkat çekiyor:
•Birkaç dakikadan daha uzun süren veya başlayıp sona eren ardından yeniden başlayan ve özellikle göğüs kafesinin ortasında oluşan bir rahatsızlık. Bu huzur-suzluk rahatsız edici bir baskı, ağırlık veya sıkışma şeklinde hissedilebilir.
•Tek veya her iki kolda, sırtta, midede ağrı ya da rahatsızlık. Muhtemelen çene ağrısı.
•Nefes darlığı.
•Diğer muhtemel kalp krizi belirtileri içerisinde soğuk terleme, bulantı ve baş dönmesi yer alır.
LİSTE OLUŞTURUN
Kalp krizi yaşanması halinde, olaya biraz hazırlıklı olmak kalp krizi geçiren kişinin yaşamının kurtarılmasına yardımcı olabilir.
Prof. Dr. Çiçek'in böyle bir duruma karşı önlem olarak hazırlanmasını önerdiği telefon listesi şöyle:
•Aile hekiminiz
•En yakın hastane,
•Ambulans hizmetleri
Liste evinizde telefona yakın bir yerde bulundurulmalıdır.
Belirtileri meydana gelmeden önce yapılabilecekler ve yaşam tarzında yapılacak değişiklikler ise kalp krizine karşı alınabilecek önlemlerin en önemli adımıdır. Kalp krizini önlemek için yaşam tarzında yapılacak değişiklikler;
•Sigara içmeyin.
•Yağ, kolesterol ve tuz içeriği düşük yemekler yiyin.
•Kan basıncı ve kolesterol takibi için doktorunuzu düzenli aralıklarla ziyaret edin.
•Orta şiddette ve düzenli aerobik egzersizi yapın. Durağan yaşam tarzı süren, 50 yaşının üzerindeki insanlar egzersiz programına başlamadan önce doktor kontrolünden geçmelilerdir.
•Aşırı kilolu iseniz kilo verin.
•Doktorunuz düzenli şekilde düşük doz aspirin almanızı önerebilir. Aspirin kanın pıhtılaşma eğilimini azaltarak kalp krizi riskini de azaltır.
Sigorta bilgileriniz hazır mı?
Kalp krizi hiç beklenmedik bir anda gelse de, hastaneye giderken yanınızda götüreceklerinizi bilmek işinizi de kolaylaştıracak. İşte hastaneye giderken götüreceklerinizin listesi:
•Kullandığınız tüm ilaçlar ve dozları
•Bilinen tüm allerjileriniz
•Sigorta bilgileri
•Acil durumda irtibata geçilecek aile fertleri
•Acil personelinin faydalı bulacağı diğer her tür bilgi (geçirmiş veya geçirmekte olduğunuz diğer hastalıklar gibi).
Osteoartrit ve Tedavisi
Eklem kıkırdağının zedelenmesi yada düzensiz kemik çıkıntıları sonucu ortaya çıkan Osteoartrit, halk arasında kireçlenme olarak bilinir. Eklem kireçlenmesi olan Osteoartri genellikle 65 yaş üstü kişileri hedef alır. 65 yaş üstü yetişkinlerin %90′ı bu sorun ile karşı karşıya kalmaktalar.
Osteoartrit özellikle el parmaklarında sıkça görülür. Osteoartritin ortaya çıkmasında genetik faktörlerin payı büyüktür. Şişmanlık ve ağır egzersizlerde Osteoartriti tetiklemektedir. Osteoartrit eklem kireçlenmesi ağrı, eklemlerde tutukluk, sertlik, hareket esnasında eklem bölgelerinde çıtırtı sesleri ve şekil bozukluklarına neden olur. Tüm bu sorunlar sonucunda sakatlanma bile meydana gelebilir.
OSTEOARTRIT TEDAVISI
Osteoartrit tedavisi için hasta-hekim ilişkisi iyi olmalıdır. Hekim, hastayı Osteoartrit hakkında iyice bilgilendirmeli ve hasta da doktorunun önerilerine uymalıdır. Aşırı kilolar varsa verilmeli, ağır egzersizlerden kaçınmalı, bol bol istirahat edilmeli ve zedelenmiş eklem fazla kullanılmamalıdır. Osteoartrit için fiziksel tedavi, kaplıca tedavisi, egzersiz hareketleri ve çevresel düzenlemeler uygulanır.
Osteoartrit hastalarının büyük çoğunluğu fiziksel ve kaplıca tedavisi ile şikayetlerinden kısa bir sürede kurtulurlar. Egzersiz tedavisinde ise tutulan eklem kaslarının güçlendirilmesi ve eklemlere binen yükün azaltılması sağlanır.
Osteoartrit hastalığı tedavisi için çevresel düzenlemelerde gereklidir. Hastanın yaşadığı ortamda bazı değişiklikler yapılması tedavinin sürecini hızlandırır. Örneğin, sandalye boyunun ve tuvaletin yükseltilmesi gibi.
Son olarak ise cerrahi yönteme başvurulur. Daha önce bahsettiğimiz tedavi yöntemleri bir işe yaramadıysa tek çare ameliyattır. Ağrıları geçmeyen ve günlük yaşamı giderek zorlaşan kişilere protez takılmaktadır.
Kirazı Faydaları Nelerdir
Kiraz fitokimyasallar açısından zengindir. Bunlar: anthocyanins (mevye ve sebzelerin rengini veren pigmentler; ki bunlar hücreleri zararlı kanserojen maddelere karşı koruyan antioksidan özellikleri sebebiyle kansere karşı seçenek oluşturabilirler). Aynı şekilde bir flavonoid olan quercetinki içinde hem anti-kanser bir oluşum, hem de anti-imflamotoral ve intihistaminik (alerji ve enfeksiyon önleyici) özellikler taşıyan bir antioksidandır.
FAYDALARI
· Kiraz hem kolesterolü hem de kan şekerini düşürmeye yardımcı olabilir.
· Ürik asit ve ürat tuzlarının vücuttan atılmasını sağlayabilir. Bu nedenle romatizma ve gut hastalıkları, eklem kireçlenmesi ve damar sertliğinin tedavisinde kullanılabilir.
· Kabızlığı önlemede etkilidir.
· Kirazda bulunan kinik asit, böbreklerin taş ve kum yapmasını önleyebilir ve varsa zamanla dökülmesine yardımcı olabilir.
· Kandaki zararlı maddelerin vücuttan atılmasına yardımcı olabilir.
· Aşırı ilaç tüketimi ile karaciğerde oluşan yükün azaltılmasında yardımcı olabilir.
· Nikotinin vücuttan atılmasında yardımcı olur.
· İçerdiği meyve şekeri levüloz rahat sindirilebildiği için, şeker hastaları da kirazı yanında protein kaynağı besinlerle birlikte tüketebilir.
· A vitamininin önemli bir kaynağı olan karoteni içeren kiraz, göz problemlerinin önlenmesinde yardımcı olabilir.
· 20 kirazda 12 - 25 miligram arasında antosiyanin bulunmaktadır, bu da bir aspirinden on kat daha etkilidir.
KULLANIŞI:
· 30 gram kiraz sapını 1 litre suda 10 dakika kaynatarak hazırlayacağınız çay, böbrekleri çalıştırarak, diüretik (idrar söktürücü), kan ve idrar yolları temizleyicisi, safra akımını sağlayıcı, bağırsak düzenleyici etki gösterebilir.
VİTAMİNLERİ:
· 100 gram kirazda, 17 bin miligram C vitamini bulunmaktadır. Her insanın günde 60-80 miligram C Vitamini alması gerekiyor.
· B1, B2, B5 vitaminleri, magnezyum ve kalsiyum da bulunmaktadır.
Kara Üzümün Faydaları Nelerdir
Kara üzüm, güzellik iksiri, gerçek beyin besini ve zayıflamak için yapılan rejimlerin ana ürünüdür.
- Kara üzüm tıpkı aspirin gibi kanı sulandırdığından koroner kalp hastalıklarına karşı insanları koruyucudur.
- Kara üzümün kabuğunda bulunan ve fitoaleksin grubu bileşiklerden olan resveratrol vücutta kanser oluşumunu engeller.
- Bazı karaciğer rahatsızlıkları ve kansızlık tedavisinde de etkilidir
- Kara üzüm, içerdiği meyve asitleri ve lifli yapısından dolayı mideye zarar vermeksizin böbrek ve bağırsak sisteminin düzenli çalışmasını sağlar ve kanın temizlenmesi için yardımcı olur.
- Kara üzüm, vücuttaki yağların erimesi için yardımcı olur.
- Kara üzüm, vücudu virüslere karşı daha dirençli hale getirir.
- Kara üzümün kabuk ve çekirdekleri bağırsak metabolizmasını hızlandırır.
- Kara üzüm, cildin taze ve temiz bir görünüm almasında etkilidir.
- Öğleden sonra yenilen bir salkım kara üzüm veya içeceğiniz bir bardak taze sıkılmışüzüm suyu vücudu ve beyin hücrelerini zindeleştirir.
- Bir kilo üzüm, bin 150 gram süt, 390 gram et, 300 gram ekmek ve bin 200 gram patatese eşdeğerdir
- Kara üzüm Amino asitler, B vitaminleri (B1, B2), mineraller, potasyum, magnezyum ve demir içerdiğinden bağışıklık sistemini kuvvetlendirir.
- Kara üzüm içeriğindeki doğal fruktoz sayesinde vücudun harcadığı enerjinin kısa sürede depolanması için etkili olur.
- Kara üzümün içeriğindeki magnezyum insanın iş verimliliğini arttırır.
- İçeriğindeki asitler ( tartarik, sitrik , malik, süksinik, fumarik , pyruvik , oxaglutarik, gliserik, glikolik, dimetil-süksinik, shikiminik ve guinik asit ) mideye zarar vermeden böbreklerin ve karaciğerin çalışmasını hızlandırır.
- Kara üzüm İçerdiği bioflavonoidler nedeniyle C vitamini aktivitesini çoğaltır.
- Kara üzüm Alerji ve kireçlenmelerde iltihap oluşumuna engel olur.
- Kara üzüm besinlerin parçalanması neticesinde oluşan serbest radikallerin kılcal damarların duvarlarına saldırmasına karşı güçlü bir antioksidant görev üstlenerek düşük yoğunluktaki lipoproteinlerin (LDL) kılcal damarlar içinde birikmesini engeller.
- Kara üzüm hücrelerde değişim sonucunda tümör oluşmasına izin verebilecek hücre için moleküller üzerine serbest radikallerin saldırılarını bloke eder ve neticede kanser oluşumunu engeller.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)