20 Haziran 2013 Perşembe

her yer gezi parkı

Sahip olduğun tüm kanalları, Türkiye’de olanları anlatmak için kullan
Twitter hesabın mı var? Güzel! Facebook’da mısın? Harika! Bloğun mu var? Çok daha iyi. Bütün bu kanallarda, olanlar hakkında olabildiğince yazmaya çalış. Türkiye’de olanlardan bahset, RTle, beğen! O kedi resimlerini birkaç hafta postalamazsan hiçbir şey olmaz. Merak etme!
Sosyal medya kanallarında provokasyona ve yanlış habere dikkat et!
Hepimiz sosyal medyanın başındayız. Telefonu elimden bırakınca, ihanet etmiş gibi hissedir oldum son 4-5 gündür...AMA... sosyal medyada yeterince bilgi kirliliği var her yerde. RT ettiğin her şeyi 5 defa düşün, bir kere yaz. Zaten İnternettesin. Araştır, oku. Resmi hesapları gözden geçir önce. Mention ettiğin Twitter hesaplarının gerçek olduğuna dikkat et. Olay hakkında bilgi verebilecek arkadaşlarını ara doğrulamak için. Ben, güvendiğim birkaç hesap dışında çok fazla RT etmiyorum. Bu tip hesapları bul ve takip et.
Lokal medyaya yazı, mektup gönder
Hemen hemen her gazetenin “Editöre mektup” ya da “Okuyucu Mektupları” köşesi var. Buralara mektup gönder ve Türkiye’de olanlardan bahset. Yalnızca şiddet ve politik konulardan değil, bu direnisin başlangıç sebebi olan demokrasiyi koruma mücadelesinden bahset
İş ve arkadaş çevrene zaman ayır
Sana zaman ayırıp “Türkiye’de neler oluyor?” diye soranlara, sen de zaman ayır. Baştan savma “çok kötü durumlar” gibi bir cümlelik cevaplar yerine, olayın gerçek boyutlarını anlatacak sohbetlere gir. Onlara bağımsız kaynaklardan makaleler gönder. Paylaştıkların yalnızca polisin dövdüğü insanları gösteren videoları olmasın
Bulunduğun şehirde yapılan gösterilere katıl ya da gösteri düzenle.
Her yer Gezi Parkı. Türkiye’de ki direnişi dünyaya anlatmak için, gösteriler düzenle, düzenlenen gösteriler katıl. Başka bir ülkede yaşıyorsun... o nedenle, o ülkenin kanunlarına saygılı olacak gösteriler düzenle. İzine ihtiyacın olabilir. En güzel gösteri, sessiz, lokal dilde pankartların olduğu, açık alanlar. Politik mesaja ya da ajandaya izin verme.
Lokal hükümeti olanlardan haberdar et
Birçok ülkede, belirli bir sayıda imza toplanıp, bu imzalar hükümete gönderilirse, o hükümetin size resmi bir cevap yazması gerekir. Etrafında bulunan Türk ve o ülkenin vatandaşlarından oluşan bir imza kampanyası başlat. Mesela bu Amerika'da 100,000 imza gerektirir.
Çocuklarını korkutmadan, Türkiye’de olanları anlat
Çocuklarınız, televizyon ya da sizin devamlı internette olmanız sebebiyle, Türkiye hakkında sorular soracaktır. Önce, televizyonları kapa. Haberler, genelde kaos görüntülerini sever. Onlara, Türkiye’de parlak bir gelecek için insanların birleştiğini anlat. Küçükte olsa, onların bu direniş içinde yer almasını sağla. Örneğin, kızlarımla birlikte, dün akşam balkonda bizim de sesimiz duyulsun diye tencere tava konseri verdik! Ben onların, bu güzel kadınlar gibi olmasını istiyorum büyüdüklerinde. Güzellik, inançları arkasında durmaktır... güzellik kremi kullanmak ile ilgisi yok.
Sizin düşüncelerinizden farklı insanlar da olacak. Sağ duyulu ve saygılı ol!
Taksim’de başlayan olayın özü bu. Herkesin istediğine inanması, sesinin duyulması, demokrasinin layıkıyla islemesi. Sizin inandıklarınıza inanmayan diğer insanlar olacak etrafınızda. Onların düşüncesine saygılı olun.
Bu direnisin bir başı yok. Halk direnişi. Maddi bir yardıma ihtiyaç yok
Senden para isteyen (yardım amaçlı) emailer alabilirsin. Bu tip emaillerin spam ve scam olduğunu bil.  Bazı kampanyalar var iyi niyetli. Zaten içeriği okuyunca, iyi niyetli olduğu anlaşılıyor. Ya da Yemek Sepeti aracılığı Gezi Parki’na yemek gönderebilirsiniz... kısaca maddi yardım tamamen size kalmış ama bunun dışında, “Taksime Yardım” türünden para isteyen hiçbir maddi amaçlı kampanyaya kulak asma.
Türkiye’ye turist olarak gideceklere yardım edin
Son birkaç gün içinde “Türkiye’ye gideceğim? Tehlikeli mi?” türünden birçok arkadaşım bana haklı sorular soruyor. Onlara bilgi ya da iptal/erteleme konusunda yardımcı olun. Kalacakları otelleri arayıp, durum hakkında bilgi alın. İki oteli aradım. Her ikisi de Sultan Ahmet çevresinde. Biri, “Gelsinler. Hiç bir sorun yok” derken, diğeri “Biz zaten burada kalacaklarla temasa geçtik. Onları bilgileniyoruz. Sultan Ahmet çevresinde gündüzleri bir sorun yok ve misafirlerimize geceleri belirli bir saatten sonra çıkmamalarını tavsiye ediyoruz” dedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder